Çarşamba, Ocak 14

No Subject


iki gün önce,
eskici'de 2 dostla buluştum.

dürtü gibi sanki,
senden bahsettim, çay/bira/sigara üçlüsünün arasında.
birini biliyorsun.
diğeri de seni biliyor-muş.

masada:
6 zar, 1 deste iskambil kağıdı, 1 kırmızı papyon, boyu işaret parmağımın yarısı kadar tahtadan ve ampüllü bebek, kumru'nun yüksel 2 (ve tam bunu yazarken, elim klavyedeki bir şeylere değiverdi, bütün yazı bir anda yok oldu, -yine di mi?- dedim, sonra ileri, geri, bastım bi'yerlere, buldum yine. *iyi bir şey* oldu)

..yüksel'ın önünde bulduğu "Altıncı Bölüm" olarak başlayan 20 küsür kitap sayfası, kumru'ya getirdiğim elma şekeri..ve sonra..
çok çok şey işte
hepsi masanın üstünde.
*hadi çantaların içinden çıkanları masaya koyalım* cümlesi sonrası-
öyle güzel ama işte öyle uzak kaldığım bir anda yine,
aklıma geldin.
sık sık aklıma geliyorsun.
aklıma sık sık ben geliyorum.
duvarıma 16 yaşımda çizdiğim 1 kadın var.
saçları, tellerini sayabileceğin ve çalabileceğin kadar az
gözleri kocaman
senden bahsettim.

Hiç yorum yok: