Cumartesi, Ocak 31

Yolculuk

Bütün gün odalardan odalara dolanıp en sonunda varıyoruz kızıl renkli salonumuza.
Salonun ortasına 2 kişilik bir çadır kurduk. Artık huzurluyuz!
Geceleri sırtımız tutulsa da yerin sertliğinden,olsun kapalı kapılar ardında gibi hissettiriyor,birde deli gömleğini geçirdikmi üzerimize tamamdır bu iş.Artık özgürüz!
Televizyon uzaktan kumandası,iletişim için bir adet telefon,2 tane peçete,koca yumuşak bir yastık,sarı bir örtü(yeterince sıcak tutacak ama çok bunaltmayacak kumaştan),biraz mizah,bolca sarhoşluk vb. gibi şeyler alıp yanımıza fermuarını çekiyoruz çadırın. Karnımız tok sırtımız pek.İlerleyen saatlerde biraz tutulacağız ama buna değer.
Şimdi başlıyor yolculuk.Pijamalarımız tamam.Hani şu kareli olanlar.Bir de senin bi tişörtün vardı,pek severim,giysene yine onu.
Böylece düş mekiğimiz harekete geçer.Bir keresinde yanından geçtiğimiz nebula sürüsü vardı.Hatırladın mı?
Profesör şimdi yine orada toz zerrecikleri !
Bu kez fermuar hiç açılmayacak,deli gömlekleri hiç çıkmamak üzere üzerimizde.Sıkıca bağlı kanatlar.
Hadi gidelim.

ben böyle yapıyorum

Hiç yorum yok: