Perşembe, Temmuz 2

Rüya rüya rüya rüya

Uzun bir rüyaydı. Tamamen sen ve beni anlatan bir zaman dilimiydi. Barışmıştık. Bana kızgındın ama hala sevgili. Hem de gerçekten! Öyle son görüşmelerimizdeki gibi yapmacık tavırlar yoktu üzerinde. Kızgınlığın bile gerçekti ki ve en çok hoşuma giden de buydu. Gerçek bir aşk ve gerçek bir krıgınlık-kızgınlık-üzüntü-hayal kırıklığı ya da yaşadığın her neyse gerçekti ve devam ediyordu ve tabi ki ben bunu gözlerinden anlayabiliyordum. Gözlerinden anlayabiliyordum içinde hala ben vardım! Hayal kırıklığını anlatırken bile sımsıkı sarılıyordun ve işte tam da buradan anlıyordum ruhunda hala beni taşıdığını. Öyle son görüşmelerimizdeki gibi yatağı ön planda tutmuyor,yaşadığımız zamana önem veriyordun sahici küçük prensimin yaptığı gibi. İşte tam da bu yüzden anlıyordum sana ruhum derken bunu derinlerden hissettiğimi ama senin bunu anlamakta yine zorluk çektiğini. Yine bir karmaşa girmişti işte aramıza,tam da bu yüzden. Ama,ama eğer,
Eğer bilseydin seni ne çok sevdiğimi zaten anlayacaktın ki

Hiç yorum yok: