Perşembe, Eylül 3

*

Yetinmeyi bilir misin dedi yavaşça.
Duymadım. Yani öyleymiş gibi yaptım ama inandı mı bilmiyorum . O an düşünmem gereken onlarca şey arasında bir de hayatımı sorgulamasına izin veremezdim. Çünkü benim için nadir anlardan bir tanesiydi. Dakikalarca tek bir noktaya bakarak beynimdeki solucanlar arasından asıl düşünmem gerekenleri yakaladığım nadir anlardan bir tanesi.
Cevap vererek meşgul edemezdim beynimi. Aylar sonra kendimi bulmuş gibi hissediyordum ilk kez. Bu anı iyi kullanmalıydım. Sustum. Aslında onun yanında hep susuyordum. Bu,onunlayken kendimi bulduğum anlamına geliyordu. Ama bunun farkında olan sadece bendim. O beni konuşmamakla suçluyordu. Ama ben konuşmamaya kararlıydım. Üstelik yetinmeyi bilmeyen biri varsa bu ben değildim.
Konuşamıyordum ama bu umurumda değildi. Çünkü düşünebiliyordum,önemli olan buydu.
Düşünebilmek hikayenin devamı demekti,ve hikaye çoktan başlamıştı
. . .

Hiç yorum yok: