Cuma, Aralık 4

Yer Kabuğu

Gidiyorduk düştük.
Tökezlemeden oldu. Sadece düştük. Topraktı yer pantolonum kirlendi,çırpmayı aklıma getiremeden yola devam ettim.
Altında birşeyler aranacak cümleler değil bunlar.Sadece olanları söylüyorum,bi niteliği yok. Varsa da yazarak görmek istiyorum.Çünkü çoğu zaman öyle olur. Yani düşünmeden yazınca gelir her şey.
Yanımda C. vardı. Herkesin hayatında bir C. vardır zaten. Benimki de onlardan işte. Nasıl karizmatik duruyor demi. C. demesi. Sanki birşey.
O akşam yine balık ekmek yemeye gidiyorduk. Durup bi köşede sigara içelim dedik. Çünkü hava rüzgarlıydı ve bir köşeye sinip insanları izlemekten büyük keyif alıyorduk.
Bunu yaparken birbirimize hiç bakmadan konuşmak en büyük zevkimizdi. Birbiriyle bağlantısı olmayan cümleler kurduktan sonra biraz gülüştük ve yolumuza devam ettik. İşte ben o arada düştüm. Daha önce bir kere de C. düşmüştü benim yanımda. Sıramı savdığım için mutluyum.
Merdivenden düşmekten çok korkarım ben. Tercihim yumuşak ve düz zeminlerde ağır ağır ve düşeceğimi bir an öncesinde sezerek düşmektir. Diğer türlüsünden hiç haz etmem. Sinsice gelen tökezlemelerden yahut çelmelerden.
Geçen yıllarda hatırlıyorum dershanede bir hocayı bir kıza çelme takmaya çalışırken görmüştüm. Hiç beklemezdim o hocadan,çok şaşırmıştım.

C. fotoğraf makinasını getirmeyi unuttuğu için yeni fotoğrafım yok. Çünkü ben sadece C. ile fotoğraf çekinmekten hoşlanırım. Ama o bu sefer masanın üzerinde bırakmış. Öyle söyledi,fena halde canımı sıktı bu durum ya neyse.

Bu arada hergün deniz görmek çok güzel.
Sen de güzelsin.
Hoşçakal.

Hiç yorum yok: