Pazar, Aralık 14


Bütün kahve fincanları gibi sade ve yalnızız.
Her yanımız içildikten sonra arta kalan küller gibi,sade ve yalnız.
Sonumuz boşalan bardaklar kadar değersiz.
Düşünceler yanlış kelimelerin hapsinde.Bakışlar korkunun...
Ruhlarımız bağlanmış sıkıca,oynayan kuklaların esiriyiz
İplerimiz sabırsızlığın elinde,beyinlerimiz hasta.
Düşlerimiz çıkamıyor ışığa,çıkamıyor aydınlığa.
Kanımızda dolaşan zehir uyuşturuyor sevgiyi.
Kalpler hızla,hızla atıyor,fakat örülen duvar engelliyor duyuyor musun?
Ben yine de duyuyorum.
Sen de yine de duyuyorsun.
İşte birbirimizde bunu arıyoruz.
Duvarın arkasındaki sesi

Hiç yorum yok: