Pazartesi, Aralık 8

Lanet Pazar Akşamları

Pazar akşamlarını hiç sevmiyorum. Hiç... O akşam yayınlanan televizyon programları,filmler,diziler,şovlar hiç zevk vermiyor.Evde yenen yemekler,çözülen testler,gelen misafirler,telefonlar,mesajlar vs vs vs... Hiçbirinden haz etmiyorum.
Bir an önce geçsin istiyorum pazar akşamlarını oluşturan saatler.Ama lanet saatler bir türlü geçmiyor. Uyumaya çalışıyorum o da olmuyor. Pazar akşamları beni yiyip bitirmek için geliyor her seferinde. Hiç bir eğlencesi hiç bir getirisi yok gözümde.
Odamın penceresine dayanıp sigara içeyim diyorum,haftanın diğer günleri hiç bir rahatsızlık vermeyen pencere kenarı bu kez kolumu acıtıyor.
Pazar akşamlarını hiç sevmiyorum. Konuşulan konuları,giyilen kıyafetleri,okunan sayfaları,içilen biraları... O akşam yapılan hiç bir şeyi sevmiyorum.
Git gide bir neden daha çıkıyor pazar akşamlarından nefret etmem için.Her seferinde bir yenisi daha...Sigara ve kahve dahi kurtarmıyor beni. Müzik bile kurtarmıyor.
Yatak ve yorgan sırdaşım oluyor fakat onlar bile kurtaramıyor. Çekip alamıyor beni pazar akşamlarından.
Derin bir kuyu. Yorganı üzerime çektikçe daha da derine çekiyor beni. Derin bir pazar akşamı kabusu.Hiç bitmiyor.
Üretkenlikler duruyor. Duygular yalancı kelimeler tarafından ele geçiriliyor.
Pazar akşamları yanlış anlaşılmalarla dolu.
Ölümlerle dolu pazar geceleri.
Hiç bitmeyen ve hep tekrarlanan kaoslarla...
Kağıtların yırtıldığı gecedir pazar geceleri,kalemlerin bittiği ve düşüncelerin kısırlaştığı lanet gecelerdir.
Kurtulunmaz o akşamlardan gecelerden. Yıllardır sıkıcılığı değişmeyen tek gecedir pazar gecesi.
Tek bir değişiklik dahi olmaz.
Kurtulunmaz o akşamlardan gecelerden
Kurtulamıyorum lanet pazar gecelerinden.
Bana bi uyku hapı'*

Hiç yorum yok: