Salı, Ağustos 17

mor bulantı

kelimeler nasırlaşmış gibi. hiç konuşmasam yazmasam sadece geçip gitseler beynimden
yakalamasam onları dökmesem sayfalara
olacak.
saatler aynı
günlerdir uyumadım göz altı torbalarım yere değmek üzere
ama değişen hiçbirşey yok
şarkı söyleyen adam aynı
kıyafetlerim
koltuğun rengi
manzara
zaman...
ne değişiyor? bulamıyorum.
gözlerimin ta içinden çektiğim ağrılar
midemdeki kramplar
beynimdeki doğum sancıları
hepsi aynı
kayıtsızlıkla fethediliyor her yer
bir saha seçti kendine yalnızlık
durak bir sigara sahası
içtiğim suyun tadı bile
değişmiyor..
dönmedolaplar
kaldırımlar.
yazmamın bir faydası yok.
ama bir aceleyle kusuyorum bunları
biraz midem bulandı da bu sefer.
sadece ondan
başka birşey değil.



Çanlar Kimin İçin Çalarlar?

Hiç yorum yok: